Deichmann, Avrupa’nın en büyük ayakkabı perakendecisi olarak, Türkiye pazarındaki faaliyetlerini uzun vadeli stratejilerle desteklemeye devam ediyor. Deichmann Türkiye CEO’su Atilla Özkul, son iki yılı da yatırım dönemi olarak değerlendirdiklerini söyledi
Avrupa’nın en büyük ayakkabı perakendecisi olan Deichmann, Türkiye pazarındaki faaliyetlerini uzun vadeli stratejilerle desteklemeyi sürdürüyor. Deichmann Türkiye CEO’su Atilla Özkul, son iki yılı yatırım dönemi olarak değerlendirdiklerini belirterek şunları ifade etti: “Son iki yılı yatırım dönemi olarak geçirdik. Bu süreçte hem mağazalarımıza hem de marka yapılanmamıza önemli kaynaklar ayırdık. Mağaza konseptimizi baştan sona yeniledik ve mevcut mağazalarımızın yarısından fazlasını yalnızca iki yıl gibi kısa bir sürede yeni konsepte geçirdik. Aynı zamanda yeni mağazalar açarak erişimimizi artırdık. Tüm bu yatırımları öz sermayemizle gerçekleştirdik.”
Yerel marka yüzleri…
Deichmann Türkiye CEO’su Atilla Özkul, alışveriş deneyimine ve müşteri odaklı yaklaşıma dair açıklamalarda bulundu ve yerelleşme stratejisinin önemine şöyle dikkat çekti: “Alışveriş deneyimini daha konforlu, erişilebilir ve keyifli hale getirmek bizim için her zaman öncelikli oldu. Bu doğrultuda attığımız her adım, müşterimize verdiğimiz değerin bir yansımasıdır. Pazarlama tarafında, Türkiye’nin dinamiklerine uyum sağlayan, sıcak ve güçlü bağlar kuran bir yaklaşım benimsiyoruz. Yaklaşık 10 yıldır yerel marka yüzleriyle yürüttüğümüz iletişim stratejilerimiz ile tüketicilerle sağlam ve içten bir bağ kurduk. Bu yaklaşımımızı halen sürdürerek, son iki yıldır ise marka yüzümüz olan Türkiye’nin önemli sporcularından, Milli voleybolcu Zehra Güneş ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde özellikle gençler nezdinde markamıza olan ilgiyi ve yakınlığı artırdık. Zehra Güneş’in enerjisiyle markamızın dinamizmi birleşti; her yaştan müşterimize ulaşarak güçlü bir etki yaratmaya devam ediyoruz.”
Global marka gücü, yerel dokunuşlarla buluşuyor
Deichmann Türkiye CEO’su Atilla Özkul; global spor markalarıyla yürüttükleri iş birliklerinin sadece ürün odaklı olmadığını belirtiyor. Pazarlama projelerinden iletişim kampanyalarına ve sosyal sorumluluk alanlarına kadar birçok projede global markalarla birlikte çalıştıklarını; böylece hem global gücü hem de yerel dokunuşu bir arada sunduklarını vurguladı.
Türkiye’nin üretim gücünü global tedarik ağına dahil ediyor
Atilla Özkul; tedarik zincirinde yerli üreticilerle kurdukları güçlü iş birlikleri konusunda da şu bilgileri verdi: “Bugün 50’ye yakın yerli üreticiyle birlikte koleksiyonlarımızın büyük bölümünü oluşturuyoruz. Özellikle uluslararası rekabet gücü yüksek olan bazı üreticiler, Deichmann Grubu’nun global tedarik zincirine ürün sağlamaktadır.”
Ulaşılabilir fiyat stratejileri
Atilla Özkul, hızla değişen tüketici alışkanlıklarının, Türkiye’de moda perakende sektörünü yeniden şekillendirdiğini belirterek şöyle devam etti: “Tüketiciler artık alışverişlerinde gerçek ihtiyaçlarına odaklanıyor; kampanyalar ise bu kararlarda önemli bir belirleyici oluyor. Deichmann Türkiye, bu yeni düzene güçlü koleksiyonları ve ulaşılabilir fiyat stratejileriyle uyum sağlıyor.” Pazar koşulları ne kadar zorlu olursa olsun, tüketicinin gerçek ihtiyacını dinleyerek hareket ettiklerini ifade eden Deichmann Türkiye CEO’su Özkul, “Uygun fiyatlı, kaliteli ve trend ürünleri erişilebilir kıldık. Bu yaklaşım, bize sadık bir müşteri kitlesi kazandırdı” dedi. Özkul, bu anlayışla müşteriyle kurdukları bağı her geçen gün daha da güçlendirdiklerini söyledi.
İklimsel belirsizlikler…
Hava koşullarındaki belirsizliklere rağmen, hızlı ve esnek bir şekilde aksiyon aldıklarını anlatan Deichmann Türkiye CEO’su Atilla Özkul, süreci şu sözlerle değerlendirdi: “2024 yılının ikinci yarısında, turizm sezonunda turistlerin alışveriş oranında bir düşüş yaşandığını gözlemledik. Bu durumu güçlü koleksiyonlarımız, etkili kampanyalarımız ve ulaşılabilir fiyat stratejilerimiz ile gerçekleştirerek hedeflerimizi korumayı başardık. 2025 yılında karşılaştığımız hava koşullarındaki belirsizliklere rağmen, hızlı ve esnek bir şekilde aksiyon aldık. Kış mevsiminin geç başlaması ve nisan ayında yaşanan kar yağışı gibi olağandışı durumlara karşı, satış performansımızı dengelemeyi başardık.”
Omnichannel stratejsi
Omnichannel stratejileriyle müşteri deneyimini güçlendirmeye devam ettiklerini vurgulayan Atilla Özkul, sözlerine şöyle devam etti: “Önümüzdeki dönemde hem mağazalarımızda hem de online alışveriş kanallarımızda, müşterilerimizle güvene dayalı, kalıcı ve değer odaklı bağlar kurmaya devam edeceğiz.”