|
MediaMarkt, Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyasını başlattı. Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası kapsamında 20-23 Eylül tarihleri arasında, akıllı güvenlik kameralarından kulaklıklara, klavyelerden oyuncu mouse’larına kadar birçok ürün tüketicilerle buluşuyor.
Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyasında, 20-23 Eylül tarihleri arasında;
- XIAOMI C400 Akıllı Güvenlik Kamerası – 2.299 TL,
- RAZER Barracuda Pro Bluetooth Kulak Üstü Kulaklık – 7.999 TL,
- LOGITECH G G402 Hyperion Fury 4000 DPI Ultra Hızlı 500 IPS Oyuncu Mouse – 939 TL,
- MEROSS Wi-Fi Uzaktan Kontrollü Akıllı Enerji Tasarruflu 810 Lümen RGB LED Ampul – 499 TL,
- RAZER Blackwidow V4 X Kablolu F Klavye – 4.489 TL’den satışa sunulacak.
Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası, MediaMarkt’ın Türkiye genelindeki 100 mağazasında ve online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.
iPhone 16 Serisi MediaMarkt mağazalarındakiralanabiliyor
Bu arada MediaMarkt’ın yenilikçi Akıllı Telefon Kiralama hizmeti sayesinde tüketiciler, son model iPhone 16’ları satın almak yerine kiralayarak deneyimleyebiliyor. MediaMarkt’ın son teknoloji akıllı telefon modellerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesiyle sunduğu Akıllı Telefon Kiralama hizmeti portföyüne eklenen iPhone 16 Serisi, 12 aya kadar uzayan ödeme seçenekleri ile kiralanabiliyor. Hizmet kapsamında iPhone 16 serisi akıllı telefonlar, sıfır ve üretici garantili olarak kiralanabiliyor. İlk kez kiralandığında ürün kutusu açılıyor ve tüm kontroller yapılıyor. Kiralama süresince cihaz bedelinin %70’ine kadar oluşabilecek hasarlar ücretsiz olarak karşılanıyor. Ayrıca kiralama süresi boyunca, kullanıcıların olası arıza veya hasar durumlarında Smart Kirala Asistan Hizmeti’nden destek almaları da mümkün oluyor.
Kiralama süresi sonunda hangi seçenekler sunuluyor?
24 aylık kiralama süresi sonunda cihazın sözleşmeye uygun bir şekilde teslim edilmesi durumunda tüketiciler, nakit teslimat bonusu veya yenilenmiş cihaz alım hakkından faydalanabiliyor. Ayrıca nakit teslimat bonusunu bir sonraki kiralama hizmetinde indirim olarak da kullanabiliyor. Kiralama sonunda cihazı Smart Kirala’ya teslim ederek sözleşme başında taahhüt edilen tutar karşılığında, kiralanan cep telefonu ile aynı marka ve model yenilenmiş telefonu satın alabiliyor. Bu tutarı da kredi kartına 6 ay taksitle ödeyebiliyor. Tüketici, yenilenmiş telefon alma hakkını kullanmak istemez ise yine sözleşme başında taahhüt edilen minimum teslimat bonusunu nakit olarak alabiliyor veya yeni cihaz ile kiralama hizmetine devam edilmesi durumunda indirim olarak kullanabiliyor.
MediaMarkt, 2023 yılında başlattığı Akıllı Telefon Kiralama hizmetiyle son teknoloji ürünleri tüketiciler için daha erişilebilir kılmayı amaçlıyor. Tüketiciler, kiralama yöntemiyle her zaman en son model ve en son teknoloji cihazları kullanma imkanına sahip oluyor.
Rotasını sürdürülebilir geleceğe çeviren Pegasus Hava Yolları, bu yıl 11. Kez gerçekleşen Sürdürülebilir İş Ödüllerinde İstanbul Pendik Belediyesi iş birliğiyle hayata geçirilen ‘Sıfır Atık Şimdi Göklerde’ projesiyle ‘İş Birliği’ ödülünün sahibi oldu.
Atıklar uçakta ayrıştırılıyor
Pegasus, 2023 yılında hayata geçirdiği ‘Sıfır Atık Şimdi Göklerde’ projesiyle Türkiye’de bir ilke imza atarak, kabin içi atıklarını geri dönüştürebilen ve dönüştürülemeyen atıklar olarak uçak içinde ayrıştırmaya başladı. Geri dönüştürülemeyen atıklar gri poşetlerde toplanarak enerji kazanımı için katı atık depolama tesisine, geri dönüştürülebilen atıklar ise mavi poşetlerde biriktirilerek ayrıştırma tesislerine gönderiliyor.
Proje kapsamında Pegasus tarafından kaynağında ayrı ayrı toplanarak teslim edilen atıklar, Pendik Belediyesi tarafından türlerine göre sınıflandırılarak ham madde haline getiriliyor, böylece döngüsel ekonomiye katkı sağlanıyor.
Pegasus’un her yıl yaklaşık 30 milyon yolcuya hizmet veren bir kurum olduğu göz önüne alındığında, proje ülkemizde atık dönüşümü kültürü oluşturmada büyük farkındalık yaratıyor.
Pegasus Hava Yolları, 2025, 2030 ve 2050’ye yönelik uzun vadeli taahhütleriyle “Rotamız Sürdürülebilir bir Gelecek” diyerek, tüm paydaşları için yaratılan değeri daha da artırmak ve faaliyetlerini sürdürülebilir iş yaklaşımıyla geliştirmek üzere kararlılıkla ilerliyor.
|
Tüketicilere farklı bir deneyim yaşatan bir marketten beklenen tüm ürün çeşitliliğini sağlarken, Türk ve dünya mutfaklarının lezzeti ile paketlenen yiyecekleri ulaşılabilir fiyata sunarak zaman ve bütçeden tasarruf ettiren Boldy Yemek ve Market 1. yılını geride bıraktı. Taze meyve sebzeden paketli gıda ürünlerine, kişisel bakım ürünlerinden, temizlik ürünlerine farklı ihtiyaç, zevk ve yaşam tarzlarına göre farklı ürün alternatiflerinin bulunduğu Boldy, başta Türk, Uzak Doğu ve Avrupa mutfağı olmak üzere dünya mutfaklarına ait 226 değişik lezzetten oluşan ısıtılmaya hazır öğünlük ve taze olarak paketlenmiş yemek reyonuyla kendini diğer marketlerden ayrıştırıyor.
Boldy, kısıtlı zamanını kişisel uğraşlarına ayırmayı tercih eden, yemek yapmak yerine farklı lezzetlere makul fiyatlarla kolayca erişmek isteyen, alışveriş ihtiyacını verimli ve kısa sürede çözme arayışında olan tüketicilere taze, lezzetli, sağlıklı, pratik çözümler sunuyor. Yenilikçi, gurme kalitesinde hazır yemek kültürünü tüketicilere ulaştıran Boldy, yeni bir alışkanlık yaratıyor.
2023 yılının Eylül ayında yola çıkan Boldy, bugün 24 mağazası ile tüketicilere hizmet veriyor. Boldy’nin sene sonu hedefi ise 32 mağazaya ulaşmak. 2025 yılında ise, mağaza sayısını 60’ın üzerine çıkarmayı hedefliyor.
Boldy Bir Marketin Çok Ötesinde
Perakende sektörüne yepyeni bir anlayış ve deneyim kazandıran Boldy, klasik marketlerin çok ötesinde. Boldy’de, günlük, haftalık ya da aylık alışverişlerin yapılabileceği klasik market ürünlerinin yanı sıra, günün her anında tüketilebilecek yüzlerce taze, paketlenmiş, ısıtılmaya hazır öğünlük yemek çeşidi bulunuyor. Üstelik tüm ürünler, bir yetişkinin bir öğünde tüketmesi gereken kalori ve tüketim değerleri göz önünde bulundurularak hazırlanıyor. Dünya ve geleneksel mutfakların yanı sıra vegan beslenme, sağlıklı beslenme, sıvı beslenme gibi farklı beslenme tercihleri için alternatifler de bulunabiliyor. Tüketiciler, dilerlerse bu ürünleri Boldy’nin içerisinde bulunan kafe bölümünde, mikrodalga alanında ısıtabiliyor ve yerinde tüketebiliyorlar. Boldy, fonksiyonel olduğu kadar da nitelikli ürün yelpazesini, zaman tasarrufu sağlayan pratik şekliyle ve ulaşılabilir fiyat politikasıyla sunuyor.
Boldy Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Gülel bu yeni deneyimle ilgili “Restorana gider gibi gelip alışveriş yapabileceğiniz, markete gider gibi gelip yemek yiyebileceğiniz, istediğinizi bulup ihtiyacınız kadarını alabileceğiniz çok acayip bir marketiz. Perakende satış, paketli hazır yemek üretimi, meyve sebze işleme üretimi gibi sunduğumuz gıda çözümleri, nitelikli ürün seçkisi ve mağaza içi sosyal alanlarımızla bir marketten daha fazlasıyız. Boldy ile ortaya koyduğumuz format otuz yıldan fazladır içinde olduğumuz sektöre öncülük edecek bir hediyedir. Bizler Boldy ile market sektöründe oyunun kurallarını yeniden tanımladık, yenilerini ekledik. Yeniledik!” şeklinde konuştu.
“Nitelikli alışveriş, makul fiyat”
Sabri Gülel sözlerine şöyle devam etti: “Dünya mutfaklarından seçkiler sunabilmek, bu ürünleri ithal edebilmekle ilgili ve Türkiye’de de ithal ürünler çok pahalı. Biz ithal ürünlerin bu kadar pahalı olmadığını savunuyor, niteliğin bu kadar fiyatlı olmaması gerektiğini söylüyoruz. Sloganımız haline gelen ‘Nitelikli alışveriş makul fiyat’tan kastımız bu. Bu düşüncemizi de Boldy’de hayata geçiriyoruz. Boldy için; yeni nesil ürünlerin, dünya mutfaklarının, pratik ürünlerin, sağlıklı ürünlerin uygun ve makul fiyata satıldığı bir market diyebiliriz.”
Boldy’de Özgürlüklere ve Zamana Saygı Var
Boldy’nin marka felsefesi ile ilgili de bilgi veren Gülel şöyle dedi: “Boldy’i bir ideolojinin yansıması olarak tanımlayabiliriz. Boldy ideolojisinin arkasında özgürlüklere ve zamana saygı var. Yeni nesle uygun, dünyanın tatlarını kucaklayan, hızlı, pratik, hijyenik, temiz çözümler üreten, sosyal sorumluluklarına önem veren bir ideolojiye sahip. Kadın istihdamı, hayvanların korunması, çevre ve israf konularında sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Boldy’nin kuruluş felsefesinde bu dört temel alan bulunuyor.”
Boldy’de Satılan Hazır Yemeklerin Arkasında 30 Milyon Doları Aşan Bir Yatırım Var
Boldy’de tüketicilere sunulan ve şeflerin reçetesi ile hazırlanmış gurme lezzetlere sahip yemekler, Boldy’nin kendi tesislerinde üretiliyor. 30 milyon doları aşan bir yatırım sonucu kurulan tesisler, ülkemizde hızlı tüketim gastronomisini başlatıyor. Hızlı tüketim gastronomisi ile ilgili bilgi veren Sabri Gülel “Türkiye’de, dışarıda yemek yeme alışkanlığı hızla gelişiyor. Türkiye’de durum bu şekilde seyrederken Avrupa’da ise adına ‘evde fast food’ diyebileceğimiz evde hızlı yemek yapma ve yeme alışkanlığı gelişti. İngiltere başta olmak üzere Avrupa’da, yıllar içerisinde ‘tüketime hazır’, ‘aç ye’, ‘ısıt ye’, ‘pişirmeye hazır’ ve ‘yarı pişmiş’ gibi kategoriler oluştu. Bu kategorileri tüketiciyle buluşturan bir kanal da marketler oldu. Bizim ülkemizde de evde hızlı yemek yeme alışkanlığına marketlerin hizmet vermesi gerekiyor. Maalesef yemek hazırlamak uğruna büyük zaman kaybı, hatta porsiyonları ölçeklendirememe nedeniyle de malzeme ve para kaybı yaşıyoruz. Boldy buna bir son vermek adına ortaya çıktı” dedi.
“Boldy Hazır Yemeklerinin Üretiminde Kalite Anlayışımız 30 Yıllık İş Yapış Felsefemizin Bir Yansıması”
Boldy’de satılan hazır yemeklerin hazırlanma süreci ile ilgili bilgi veren Sabri Gülel şöyle konuştu: “Üretim kalitesi konusunda anlayışımız üst düzeyde. Geçtiğimiz yıllarda satışını gerçekleştirdiğimiz Kemal Kükrer markamızla da pekiştirdiğimiz bu kalite anlayışı ve deneyimimizle hazır yemeklerimizi kendi tesislerimizde üretiyoruz. Bu tesisler bir sanayi mutfağı değil, yüksek kapasiteli bir şef mutfağı. Tüm ürünler şefin elinin lezzetini taşıyan reçetelerle ürün üretiliyor. Tüketiciye yeni bir alışkanlık kazandıracaksak, taleplerine de geniş açıdan ve yüksek oranda cevap verebiliyor olmamız lazım. Biz de tüketicilerimizin evde yapacağı kadar lezzetli hatta daha lezzetli yemekler üretiyoruz. Evde yapacağından daha kaliteli malzemelerin kullanıldığı, evde yapacağından daha hijyenik ortamlarda yemeklerin yapıldığı, evde saklayacağı hammadde koşullarından daha iyi koşullarda hammaddenin saklandığı ve bunun denetlendiği bir sistem oluşturduk.”
Türkiye’nin önde gelen tesis yönetimi şirketlerinde Atalian Türkiye, drone ile cephe temizliği hizmeti vermeye başladı. Uygulama ilk olarak Mall of İstanbul ve Nivo Ataköy’de gerçekleştirildi. Drone ile cam temizliği, geleneksel dış cephe temizliğinin doğasında bulunan güvenlik riskleri ve zorluklar neticesinde başlatıldı. İşçi güvenliği, temizlik süreçlerini kısaltmak ve yüksek yapılarda verimliliği artırmak için bu yeni teknoloji büyük avantajlar sağlıyor.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Atalian Türkiye Operasyon Direktörü Gencer Akıncıoğlu: “Yıkama drone’ları iş ortaklarımız ile dış cephe temizliğinde güvenli, kolay ve hızlı bir süreç sağlıyoruz. Yıkama dronları çevreye duyarlı, insansız hava aracı teknolojisine sahip. Dış cephe temizliğinde güvenilir bir çözüm sağlarken aynı zamanda daha hızlı ve verimli bir süreç yönetimi veriyoruz. Yüksek katlı bina, plaza, alışveriş merkezi gibi dış cephesi camlarla kaplı yapıların temizliği için drone kullanabilirsiniz. Böylece dış cephe temizlemenin daha hızlı ve düşük maliyetli yöntemini deneyebilirsiniz.” dedi.
Yüksek yapılarda drone ile temizliğin avantajları
Yıkama drone’ları yerden 200 metre yüksekliğe kadar uçabilir. 50 kata olan yüksek binalar, rezidanslar, ofisler, iş yerleri, plazalar ve apartman bloklarının dış cephe temizliğinde oldukça etkili. Yıkama drone’larından püskürtülen özel solüsyonlar, kompozit, alüminyum gibi malzemelerin temizlemesinde etkin oluyor. Drone ile temizlik geleneksel yöntemlere göre 5-10 kat daha hızlıdır. Erişim için yükseklik ekipmanı gerekmez. Dış cephe vb. yüzeylere temassız temizlik çözümleri sunar. Temizlik sırasında tüm cephe yüzeyleri için çoklu adette drone kullanılabilir. Dış cephe yıkayan drone teknolojisi ise daha etkili ve ekonomik bir çözüm olarak karşınıza çıkar. Drone ve operatör maliyeti dışında herhangi bir ekipman yatırımı gerektirmez. Su basınç düzeyinin yapıya göre adapte edilebilmesi, çarpışma önleyici sensörler ve çevre dostu temizlik solüsyonlarıyla sağlıklı bir dış cephe temizliği elde edilir.
Teknosa; çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki sürdürülebilirlik kilometre taşlarına bir yenisini daha ekleyerek, ilk entegre raporunu yayımladı. “Gelecek Teknosa’da güzel” mottosuyla hazırlanan rapor, şirketin sürdürülebilirlik alanındaki başarılarını ve finansal performansını bir araya getirdi. Teknosa’nın sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığını gösteren rapor, şirketin 2023 yılındaki öncelikli konularını, bu konuları nasıl yönettiğini ve paydaşları için yarattığı değeri ortaya koydu.
“Tüm faaliyetlerimizin merkezinde sürdürülebilirlik var”
Teknosa Yönetim Kurulu Başkanı Max Speur, şirketin sürdürülebilirlik yolculuğunda ilk entegre raporu yayımlamaktan mutluluk duyduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerimizin merkezine koyuyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz yatırımlarımızı, dijital dönüşüm projelerimizi ve sürdürülebilirlik adımlarımızı bu raporla şeffaf bir biçimde paydaşlarımızın bilgisine sunmaktan memnuniyet duyuyoruz. Rapor, sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerimizle birlikte BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri ve BM Küresel İlkeler Sözleşmesi gibi önemli küresel inisiyatiflere olan katkılarımızı da içeriyor. Sürdürülebilirlik yolculuğumuzda emeği geçen tüm paydaşlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.”
“Sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığımızı ortaya koyuyoruz”
Teknosa CEO’su Sitare Sezgin de ilk entegre raporun sadece bugünün değil yarının ihtiyaçlarına da çözüm üretme yolunda atılan önemli bir adım olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Bu raporla ‘2050 Net Sıfır Emisyon ve Sıfır Atık’ hedefimize ulaşma konusundaki kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyuyoruz. Sürdürülebilirlik konusunda attığımız adımlar sonucu yenilenebilir enerji kullanımını artırırken, karbon ayak izimizi azalttık. Çevresel performansımızı güçlendirdik. CDP İklim Değişikliği Programı’nda Liderlik (A-) puanı ile takdir edilen bir performans sergiledik ve WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Türkiye ile iş birliğimiz sonucunda Genel Müdürlüğümüz için Yeşil Ofis Diploması aldık. Bilime Dayalı Hedefler inisiyatifi (SBTi) ile uyumlu olan kapsam 1 ve 2 emisyonlarını 2030 yılına kadar %42 azaltma hedefimiz doğrultusunda karbonsuzlaşma yol haritası, döngüsel ekonomi, iklim riskleri ve fırsatları, çifte önemlilik gibi birçok konuda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Toplumsal sorumluluk anlayışımızla ‘Hatay Kuluçka Merkezi’ projesiyle depremden etkilenen bölgelerde gençler ve kadınlara eğitim vererek 1.250 kişiye ulaştık. ‘Kadın için Teknoloji’ projemiz kapsamında 28 binden fazla kadına dijital okuryazarlık eğitimi sağladık. 2024 yılında yatırımlarımızı 1 milyar TL’ye çıkararak, dijital dönüşüm ve inovasyon odaklı projelerimizi büyütüyoruz. Şirketimizin değer yaratma sürecini tüm paydaşlarımıza şeffaf ve kapsamlı bir şekilde açıklamaya devam edeceğiz.”
Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarından Hepsiburada, 16 Eylül 2024 tarihine kadar geçerli olacak okula dönüş kampanyasını başlattı. Söz konusu kampanya süreci ve Hepsiburada tarafından gerçekleştirilen ‘Okula Geri Dönüş – Alışveriş Dinamiklerini Anlama Araştırması’nın sonuçları Hepsiburada Ticari Grup Başkanı (CCO) Ender Özgün tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.
TÜRKİYE’NİN 81 İLİNE YAYILAN 103 BİN ESNAF VE KOBİYE İLAVE GELİR
Ender Özgün, okula dönüş sürecinin sadece bir kampanya dönemi olmadığını, Türkiye ekonomisi için de yaz tatilinin ardından bir atak dönemine işaret ettiğini ifade ederken, “Kurulduğumuz günden bu yana, Hepsiburada olarak en büyük önceliğimiz tüketicilerin uygun fiyatlı ve kaliteli ürünlere ulaşmasını sağlarken, Türkiye genelinde de esnafımıza, KOBİ’lerimize ilave gelir fırsatı yaratıp Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına destek olmak. Okula dönüş de aslında bu misyonumuzun simge dönemlerinden biri. Bugün milyonlarca müşterimizi, Türkiye’nin 81 iline yayılan ve toplam sayısı 103 bin esnaf ve KOBİ’lerimiz ile bir araya getirerek, ülkemize karşı olan sorumluluğumuzu da yerine getiriyoruz” ifadelerini kullandı.
MÜŞTERİLERİMİZİN BEKLENTİLERİNE GÖRE KAMPANYAMIZI TASARLADIK
2 Eylül’de başlayan ve 16 Eylül tarihine kadar geçerli olacak kampanya kapsamında defterden kitaba, ayakkabıdan kıyafete ve teknoloji ürünlerine uzanan binlerce farklı üründe indirim ve kampanyalar sunacaklarının altını çizen Ender Özgün, “Bu kampanyayı tasarlarken, öncelikle tüketicilerimizin bizden beklentilerini dikkate aldık. Sahaya inip, onları dinledik. Gerçekleştirdiğimiz araştırma sonuçlarını, ilgili ekiplerimizle anlamlandırarak bütüncül bir kampanya tasarlamaya dikkat ettik. Hem indirimlerle tüketicilerimize tasarruf imkanı sağlayan hem de esnafımıza, ilave ciro imkanı yaratan bir kampanya sürecini hayata geçirdik. Burada bizim için en önemli noktalardan biri, Türkiye genelinde bir değer zinciri yaratabilmek. Hepsiburada iş ortağı olarak e-ticarete giren esnafımıza, Iğdır’dan Tekirdağ’a pastel boya, kalem, kitap ve birçok farklı ürün satma imkanı yaratıyor; onlara fiziksel sınırları ortadan kaldıran bir rekabet avantajı sunuyoruz” ifadelerini kullandı.
KARARI FİYAT-PERFORMANS, KALİTE VE ÜRÜN GÜVENLİĞİ BELİRLİYOR
Hepsiburada tarafından gerçekleştirilen ‘Okula Geri Dönüş – Alışveriş Dinamiklerini Anlama Araştırması’nın sonuçlarını da katılımcılarla paylaşan Ender Özgün, okul alışverişinde kararın fiyat-performans, kalite ve ürün güvenliği odağında şekillendiğinin altını çizdi.
Özgün, “Bu süreçte, ailelerin en önemli gündem maddeleri, yüzde 58’lik oranla ‘fiyat değişimlerine karşı önlem alabilmek’ olarak karşımıza çıkıyor. Bunu yüzde 37 ile ‘kaliteli ürünlere erişmek’ ve yüzde 35 ile ‘bütçelerini kontrollü ve idareli kullanmak’ takip ediyor” dedi.
‘LİNK GELİR’ İLE HANE BÜTÇELERİNE 100 MİLYON TL’LİK İLAVE GELİR
Okul alışverişinin genel olarak planlı bir şekilde yapıldığını sözlerine ekleyen Ender Özgün, “Araştırmaya katılan her 100 kişiden 84’ü, bu süreçte bir alışveriş listesi hazırladığını söylerken, yüzde 69’luk bir kesim de bu listeyi başkalarıyla da paylaştığını ifade ediyor. Aslında bu istatistik, son dönemde e-ticarette popülaritesi hızla artan link paylaşımı modelinin önemini göstermesi adına da son derece kıymetli. Güvenilir tavsiyenin alışveriş alışkanlıklarındaki rolünü çok iyi bilen bir şirket olarak geçtiğimiz günlerde önemli bir uygulamayı hayata geçirerek, ‘Link Gelir’ programımızı tanıtmıştık. Özellikle kadınlar ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği ve bugün itibarıyla 1.1 milyon kullanıcımızın yer aldığı programımızla, bu kampanya sürecinde hane bütçelerine toplam 100 milyon TL’lik ilave gelir sağlamayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.
HEPSİJET İLE 24 SAAT İÇERİSİNDE TESLİMAT
Okul alışverişinde hem ebeveynlerin hem de öğrencilerin bir yandan da zamanla yarıştığını vurgulayan Ender Özgün, “Hepsiburada olarak, buradaki müşteri odaklı yaklaşımımızı, HepsiJET’in sektördeki dinamizmiyle bir araya getirerek, tüketicilerimize farklı teslimat seçenekleri sunuyoruz. ‘Bugün Kapında’ hizmetimizle, ilk etapta İstanbul, Kocaeli, Ankara, İzmir illerinde, Hepsiburada satıcısından saat 13:00’ kadar sipariş verilen ürünleri aynı gün içinde adrese teslim ediyoruz. Bugün toplam sayısı 3 milyonu aşan Hepsiburada Premium üyelerimizden de bu servis için ilave bir ücret almıyoruz. Diğer yandan, HepsiJET ücretsiz olarak uygulamaya aldığımız ‘Yarın Kapında’ hizmetimizle siparişlerin %82’sini ertesi gün gerçekleştirerek tüketicilerimiz zamanlarını da en iyi şekilde yönetmesini sağlıyoruz.
Okul alışverişine ortalama 10.000 TL bütçe ayrılıyor
Araştırmada öne çıkan diğer detaylar şu şekilde:
- Kırtasiye ürünleri ve ayakkabı her yaş grubunda, en çok tercih edilen kategoriler arasında yer alıyor. Onları yüzde 69 ile çanta takip ediyor.
- Araştırmaya katılan aileler, okul alışverişine ortalama 10.000 TL bütçe ayırdığını ifade ediyor.
- Araştırmaya katılanların;
- %55’i kredi kartı limitine dokunmadan borçlanma veya kredilenme yöntemini tercih edeceğini söylüyor.
- Okula dönüş alışverişinde %84’ü alışveriş listesini planlıyor, %69’u diğerleriyle de paylaşıyor.
- Okul Alışverişinde kadınların %72’si, erkeklerin ise %54’ü süreci tamamen kendisi yürüttüğünü söylüyor.
- Alışverişte anneler giyim konusunda öncü iken, babalar teknoloji ve kırtasiye alanında öncü konumda yer alıyor. Ebeveynler, bir yandan aile bütçesini düşünürken, bir yandan da çocuklarının ‘gönlünü yapmaya’ gayret ediyor.
Boyner, ilk yılında büyük beğeni toplayan ve enerji dolu etkinlikleriyle hafızalara kazınan Boyner Dynamic Fest’in ikincisi için geri sayıma başladı. 28-29 Eylül’de Bonus Parkorman’da gerçekleşecek festival, dinamik içerikleriyle yine nabzı yüksek tutmaya hazırlanıyor. İki gün boyunca farklı spor etkinlikleri, ilham veren söyleşiler, eğlenceli atölyeler ve teknolojik deneyimler festival ziyaretçilerini bekliyor.
Yaşamdan aldığı ilhamla dinamizm ve deneyimi ön plana çıkartan projeler geliştiren Boyner, bu yıl ikincisini düzenlediği Boyner Dynamic Fest ile yılın en dinamik festivaline ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. İstanbulluları hareket, eğlence ve yaratıcılıkla buluşturacak festival; 28-29 Eylül’de şehrin merkezinde ve doğanın kalbi Bonus Parkorman’da, 10 binin üzerinde katılımcıyı ağırlamaya hazırlanıyor.
Yine dopdolu bir hafta sonu vadeden Boyner Dynamic Fest’te adrenalin tutkunları ve aktif yaşama adım atmak isteyen herkes için farklı spor aktiviteleri ve içerikler bulunuyor. Farklı sahnelerde heyecanlı turnuvalardan sporcuların ilham veren hikayelerine, yaratıcı atölyelerden eğlenceli oyunlara ve çocuk alanlarına kadar bedene ve zihne iyi gelen deneyimler ziyaretçilerle buluşuyor.
Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan: “Boyner Dynamic Fest ile aktif yaşam ruhunu daha geniş bir kitleye ulaştırmayı hedefliyoruz”
Dinamizmi Boyner çatısı altında bir kültür olarak yaşattıklarını belirten Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan; “Yaşamın enerjisini destekleyen hikayeler yazarak bu hikayelerin gerçeğe dönüşeceği deneyim alanları yaratmak bizim ana amacımız. Performans odaklı spor ürünlerini bir araya getiren Boyner Dynamic mağazacılık konseptimiz, sporu hayatının merkezine alanların uğrak noktası haline geldi. Öyle ki bu yıl, “Bambaşka Bir Enerji, Bambaşka Bir Deneyim” mottosuyla sporu küçük yaşlardan itibaren yaşamlarının bir parçası haline getiren çocuklar ve gençlerle buluşmak amacıyla Boyner Dynamic Teen mağaza konseptimizi İstinyePark İstanbul’da hayata geçirdik. Bu adımımızla Boyner deneyimini bir alışveriş destinasyonu olmanın ötesine taşıyor ve aynı zamanda gençlerin aktif yaşamla bağını güçlendirmek istiyoruz. Geçtiğimiz yıl aynı içgörüyle aktif yaşam ruhunu daha geniş bir kitleye ulaştırmayı hedefleyerek Boyner Dynamic Fest’in ilkini hayata geçirdik. Gördüğümüz büyük ilgi, aktif yaşama olan çağrımızın toplumsal karşılığını net bir şekilde ortaya koydu. İlk yılımızda aldığımız olumlu geri bildirimler üzerine Boyner Dynamic Fest’i bu yıl yine büyük bir heyecanla hayata geçiriyoruz. Şehre bambaşka bir enerji ve hareket getirecek, yılın en dinamik festivali Boyner Dynamic Fest ile doğanın kalbinde, enerjisi yüksek bir festivalle katılımcılara unutulmaz anlar yaşatacağız. Bu süreçte, yanımızda olan iş ortaklarımıza, bize inanan dinamik destekçilerimize heyecanımıza ve çabamıza ortak oldukları teşekkür ederim” dedi.
İyi yaşamın dinamiklerinden birinin spor ve hareket olduğuna dikkat çeken Boyner Büyük Mağazacılık Pazarlama ve Marka Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Nurçin Koçoğlu: “Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre hareketsizlik oranı 2010-2022 yılları arasında yüzde 5 yükseldi. Mevcut eğilim devam ederse, 2030 yılına kadar bu oranın yüzde 35 seviyesine çıkması bekleniyor. Tam da bu noktada daha aktif bir yaşam kritik önem taşıyor. Hareketli yaşamdan ilham alarak gerçekleştirdiğimiz Boyner Dynamic Fest ile hem bedene hem de ruha iyi gelen kapsamlı bir deneyim sunuyor, herkesi aktif yaşama davet ediyoruz. İlk senesinde 7 bin 500 kişiyi ağırladığımız festivalimizde bu sene 10 binin üzerinde bir katılım hedefliyoruz. Her yaş grubundan katılımcıya unutulmaz anlar yaşatmayı amaçladığımız Boyner Dynamic Fest; enerjik aktiviteler ve eğlenceli programıyla dolu dolu geçecek, katılımcılara hem fiziksel hem de zihnen yenilenme fırsatı sunacak. Sınırları zorlayacak spor aktiviteleri, yaratıcı atölyeler, gün boyu süren etkinlikler Boyner Dynamic Fest sahnelerinde katılımcıları bekliyor. Olimpiyat sporcularımızdan Fenerbahçeli Milli Yüzücü Kuzey Tunçelli, Milli Eskrim sporcusu Nisanur Erbil ve genç yüzücü Aysu Türkoğlu da ilham verici hikayeleriyle festivalde olacak” dedi. Koçoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Attığımız her adımın dünyaya iyi gelmesini amaçlıyoruz. Bu nedenle çevre bilincimizi sürdürüyor ve ‘atıksız festival’ vaadimizi bu yıl da kararlılıkla yerine getirme hedefimizi koruyoruz. Ana destekçimiz Hopi ile beraber adidas, ASICS, edding, Joma, Kappa, KIKO Milano, LEVI’S, MACFit, MediaMarkt, MEDICANA, PUMA, Skechers, Tırtıl Kids, Under Armour ve VANEDA da içerikleriyle festivale büyük bir renk katacak. Tüm aktif yaşam severleri, aileleri ve patili dostlarımızı Boyner Dynamic Fest’e bekliyoruz” dedi.
Bu Festivalde Hareket Çok, Durmak Yok
Tamamen yüksek enerji, hareket ve yaratıcılık üzerine tasarlanan festivalin her iki günü de koşu ile başlıyor. Doğanın kalbinde 1700 km’lik bir parkurda gerçekleşecek koşular katılımcıların hem bedenlerini hem de ruhlarını canlandırarak gün boyunca devam edecek spor etkinliklerine zemin hazırlayacak.
Festivalin ana sahnesi olan Dinamik Sahne‘de cycling, jumping fitness, bootcamp antrenmanları ve dans gösterileri enerjiyi gün boyu yüksek tutacak. Olimpiyat sporcularından Fenerbahçeli Milli Yüzücü Kuzey Tunçelli, Milli Eskrim sporcusu Nisanur Erbil’in yanı sıra genç yüzücü Aysu Türkoğlu gibi isimler de ilham veren söyleşileriyle Dinamik Sahne’de festival ziyaretçileriyle buluşacak.
Beden ve zihin birlikteliğine odaklanan katılımcılar ise Dönüşüm Sahnesi‘nde yoga, pilates, zumba ve step gibi sporları deneyimleyecek. Bu sahnede yer alan hamak yogası ve bungee work-out gibi yenilikçi deneyimler ise festivalin ruhunu yansıtacak.
Boyner Dynamic Fest’te sportif yönlerinin yanı sıra yaratıcılıklarını ön plana çıkarmak isteyenler için Colorful Zone ve Creative Zone adlı özel atölye alanları da yer alacak. Bu alanlarda porselen kupa tasarımında mandala desenli çanta yapımına, terracota saksı atölyelerinden tişört boyamaya ve latte art show’a uzanan birçok farklı atölye yer alacak. Festivallerin vazgeçilmezi makyaj ve renkli saç örgüsü uygulaması da festivale ayrı bir enerji katacak.
Rekabetin yükseleceği dinamik etkinlikler de sunan festivalde, takımını kuran katılımcılar festival süresince düzenlenecek basketbol turnuvasında kazanan takım olmak için mücadele edecek. Her iki günün sonunda şampiyon olan takımlar, sürpriz hediyelerin sahibi olacak. Social Hub’da dev futbol dart oyunları, hedefe şut atma yarışları, langırt ve masa tenisi turnuvaları, kay kay performansları, VR teknolojili deneyim alanları merak ve adrenalin duygusunu pekiştirecek.
Çocukların ve Gençlerin Buluşma Noktası
Çocuklar için hazırlanan Happy Kidsland alanında yaratıcı atölyeler, drama ve yoga etkinlikleriyle küçük katılımcıların bedensel ve zihinsel gelişimi desteklenecek. Dynamic Teen Hub’da ise neon atölyeleri, robotik ve tişört boyama gibi eğlenceli aktiviteler gençleri bir araya getirecek.
Festivale Katılmanın Adımları
Açık havada, doğanın merkezinde hareket ve enerji dolu iki gün geçirmek isteyenler, Boyner mağazalarından veya Boyner Online’dan alışveriş yaparak festivale giriş için çift kişilik davetiye kazanacak. Alışveriş sonrası elde ettikleri DAVET KODU ile IOS ve Google Play’den Boyner Dynamic Fest uygulamasını indirenler, aldıkları kodu uygulamadaki ‘Davet Kodu’ alanına yazarak uygulamaya üye olacak. Üye olduktan sonra uygulamadaki Giriş Kodu alanında yer alan QR kod ile festivale giriş yapabilecekler.
Boyner Dynamic Fest ile ilgili detaylı bilgiye boyner.com.tr/content/
Türkiye genelinde mağaza açılışları ve renovasyonları için yatırımlarına devam eden Teknosa, Aydın Kuşadası’ndaki cadde mağazasını taşıyarak, dijital konseptte yeniledi. Teknosa, dijital konsepte dönüştürdüğü extra formatlı yeni mağazasında, beyaz eşya dahil tüm ürün gruplarını avantajlı fiyatlar ve katma değerli hizmetlerle tüketicilerle buluşturmaya başladı. Bin metrekareden fazla satış alanına sahip mağaza, en çok ihtiyaç duyulan teknoloji ürünlerini daha dijital, erişilebilir ve sürdürülebilir bir yaklaşımla tüketicilerin ilgisine sunuyor.
Aydın’da toplam 5 mağazası bulunan Teknosa, Türkiye genelinde 62 ildeki mağazalarında deneyim odaklı perakende yaklaşımıyla teknoloji tutkunlarının tüm ihtiyaçlarında yanlarında olmaya devam ediyor.