Hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın tek çatı altındaki en büyük entegre kompresör üretim tesisine sahip olan, teknoloji odaklı yatırımlarıyla birlikte Ar-Ge çalışmalarıyla da sektöründe dünyanın en güçlü markalarından biri haline gelmeyi hedefleyen Dalgakıran Grubu, geçen ay sürpriz bir isimle üst düzey yönetim kadrosunu güçlendirdi. Bosch Grubu bünyesinde 25 yıl görev yapan Steven Young, Dalgakıran Grubu’nun İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi oldu. Dalgakıran Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, yeni İcra Kurulu Başkanı Steven Young ile birlikte grubun 2030 vizyonun ve hedeflerini paylaştı. Vizyon 2030 adı verilen plana göre Dalgakıran Grubu 2030 yılında 1 milyar dolarlık ciroya ulaşacak. Dünya şirketleri ile stratejik işbirlikleri ve satın almalar yoluyla büyüyecek olan grup, 1 milyar dolar ciroyla alanında dünyanın ilk 5 şirketinden biri haline gelecek.
Globalde kendi sektöründe en güçlü birkaç markadan biri olmak istediklerini söyleyen Dalgakıran Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, “Bizim yaptığımız şey dünyada iddialı ve güçlü bir marka yaratma sevdası… Bilgi ve becerimize çok ciddi katkılar yapacak yeni bir iş birliklerine ihtiyacımız var. İnsan kaynağımızda bizi bu noktada doğru bir şekilde bilgilendirecek ve bu savaşı verecek yeni bir organizasyona ihtiyacımız var dedik. Steven Young’a teklifte bulunduğum zaman önceden şöyle düşürdüm; bu kadar büyük bir şirketi yöneten birisi çok örneği de yok, böyle birisi maceralı bir alana atılır mı? Bana zaten o maceraya atılacak insanlar lazım. Steven Young da çok düşünmedi, on dakikada bu konuda anlaştık. Steven Young ile beraber Dalgakıran Grubu olarak; büyümeye karar verdik. 2030 hedeflerimiz var. O hedefler; Türkiye’ye makine sektöründe, teknoloji sektöründe çok güçlü bir marka kazandırarak, bu ülkenin bunu yapabileceğini göstermek. 20-25 yıldır söylediklerimizin yapılabileceğini bu ülkeye göstermiş olursam kendimi çok mutlu hissedeceğim. Steven Young ile birlikte yeni hedeflerimize doğru güçlü bir şekilde yürüyeceğiz” dedi.
ADNAN DALGAKIRAN: TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAĞIZ
Kompresör sektörünün büyük bir sektör olduğunu ve dünyada 100 milyar doların üzerinde bir pazar haline geldiğini kaydeden Adnan Dalgakıran, “Biz yeni vizyonumuzla ciddi bir başarı yakalayacağız ve bu başarımız tüm Türkiye’ye örnek olacak. DNA’larla oynamaya devam edeceğiz ve çok farklı iş yapış şekillerini Türkiye’ye göstereceğiz. Dünyada çok fazla fırsat görüyoruz ve bu fırsatları değerlendireceğiz. 1 milyar ciro hedefimiz bizi dünyada ilk 5’in arasına sokar” diye konuştu.
Dalgakıran Grubu İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Steven Young da dünyada önemli bir değişim yaşandığını belirterek, “Bu değişimi üç başlığa ayırabiliriz; teknolojik değişim, iş modelleri ve iş yapış şekillerindeki değişim ve sermayenin yön değişimi. Rekabet artık ürünlerde değil iş modellerinde olacak. Eskiden iyi bir ürünüz size pazarda iyi bir konum verebilirdi artık o geçmişte kaldı. Bundan sonra iyi bir ürüne sahip olmak yeterli değil, nihai müşteriye komple anahtar teslimi olarak çözüm üretmek zorundasınız. Hangi alanlarda? Otomotiv teknolojisinde akıllı hareketlilik, artık sürücüsüz araçlarınızı kiralayabiliyorsunuz. Endüstri teknolojisini sadece iyi bir fabrika değil bu fabrikayı bir akıllı sistemin, eko sistemin içine alıp, bulut içerisinde komple tedarik zincirinizi almanız gerekiyor. Dolayısıyla fabrikalarınızın akıllı olması gerekiyor. Biz de vizyonumuzu dünyadaki gelişmeler çerçevesinde üç temel unsura yerleştiriyoruz. ‘Markalaşma’, ‘küresel ayak izimiz’ ve ‘teknoloji’… Hem satın almalara hem de stratejik ortaklıklara hazırız. 2030’da Dalgakıran Grubu için 1 milyar dolarlık bir hedefimiz var. Türkiye’den bir dünya yıldızı doğuyor” dedi.
STEVEN YOUNG: YENİ ALANLARDA YERİMİZİ ALACAĞIZ
Şirketin 2020 yılında tüm pandemi kaynaklı zorluklara rağmen çift haneli büyüdüğünü ve 100 milyon euro ciroyu yakaladığını kaydeden Young, “Bu yıl da çift haneli bir büyüme koyacağız bunun üstüne… Şu anda cironun üçte ikisi ihracattan geliyor. 2030 yılında da cironun aslan payı globalden gelecek” diye konuştu.
Stratejik işbirlikleri alanını genişleteceklerine de değinen Steven Young, şöyle devam etti: “Hem mevcut alanlarımızda hem yeni alanlarda global işbirlikleri gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Şirket 55 yıldır kompresörde güçlü ve Türkiye kadar bölgesinde de önemli bir oyuncu. Bu yine bizim ana büyüme alanımız olacak. Mevcut iş alanlarımızda sinerji oluşuturabilecek yeni alanlara bakacağız. Hidrojen bizim somut olarak odağımızda olan bir teknoloji. Bu teknolojiyi kullanan sektörler hedefimiz. Örneğin hidrojen yakıtlı araçlar bu sektörlerden biri… Biz de bu alanda yerimizi alacağız. Dünyada 65 yaş üstü nüfus çok hızlı artıyor. Bu çerçevede sağlıklı yaşam gibi insana fayda sağlayacak teknolojilere bakacağız.”
Steven Young, 2030 vizyonu çerçevesinde 4 binin üzerinde kişiye istihdam sağlayacaklarını da ifade etti.
Genel
Sabancı Holding iştiraklerinden, Türkiye’yi teknoloji market konseptiyle tanıştıran Teknosa, BThaber tarafından bilişim sektöründeki ilk 500 şirketin belirlendiği ve bu yıl 22’nci kez gerçekleştirilen Bilişim 500 araştırmasında ödül kazandı. 2020 yılını son 20 yılın en başarılı performansıyla kapatan Teknosa, Bilişim 500 araştırması sonucu Donanım Kategorisi’nde birinci oldu.
Hibrit olarak düzenlenen törende şirket adına ödülü alan Teknosa Kategori Yönetimi ve Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı Cenk Yenginer, “Bu değerli ödüle bu yıl da layık görülmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. 21 yıldır ‘Herkes için Teknoloji’ felsefesiyle çalışıyoruz. Yeni Neslin Teknosa’sı vizyonuyla dijitalleşme ve tüm kanallarda mükemmel müşteri deneyimi konusunda attığımız adımlarımızı her alanda güçlendirmeyi sürdürüyoruz. Pandemiyle birlikte öne çıkan ihtiyaç ve trendleri adresleyecek ürünleri portföyümüze katıyor, müşteri eğilimleri doğrultusunda ürün ve marka çeşitliliğimizi artırıyoruz. Teknolojiyi, yenilikçi uygulamalarımızla tüketicilerimizle kesintisiz bir biçimde buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.
Migros, pazarlama alanında bir ilke imza atarak Türkiye’nin ilk perakende medya şirketi Mimeda’yı kurdu. Tüketicilerin değişen ihtiyaç ve taleplerini keşfederken farklı iletişim kanalları üzerinden paylaşılan reklamların etkisini ölçümlemek amacıyla birçok medya aracını kullanan Migros, Türkiye medya sektöründe katma değer yaratacak data entegreli yeni pazarlama platformunu hayata geçirdi. Data, iletişim kanalları ve reklam teknolojisini bir araya getiren Mimeda, markaları doğru alanda ve doğru hedef kitle ile buluşturma hizmetini sunuyor.
Mimeda, Türkiye’nin en büyük sadakat programı Money aracılığıyla müşterilerinin ihtiyaçlarını ve ilgi alanlarını tanıyarak iş ortaklarına güvenilir, kaliteli ve onaylı datadan türettiği öneri hizmeti sunuyor. Mevcut datayı anlama yeteneği ile dikkat çeken platformda veriler alanında uzman ekipler tarafından analiz edilerek iş ortaklarıyla yönlendirici iç görüler paylaşılıyor. Türkiye’nin offline ve online entegrasyonu en güçlü markası Migros tarafından oluşturulan alışveriş modellemeleri farklı metriklerle birleştirilerek oluşturulan öngörüler sayesinde markaların kullanması gereken iletişim kanallarının belirlenmesine yardımcı olunuyor.
İş ortaklarının müşteri sayısının en az 2 kat artırılması hedefleniyor
Reklam faaliyetlerinin doğru şekilde kullanılmasını destekleyen Mimeda, iş ortaklarının reklam bütçelerinden maksimum ROAS’ı elde etmeleri ve müşteri sayısının en az 2 kat artırılmasını hedefliyor. İlerleyen dönemde; Türkiye’nin özellikle kaliteli içerik üreten yayıncılarıyla iş birliğine gidilerek data entegreli yayınların devreye alınmasının yanı sıra Migros’un online kanalları Sanal Market ve Migros Hemen içerisinde kişiselleştirilmiş reklam kanalları aracılığıyla yepyeni bir pazarlama deneyimi hizmeti sunulması planlanıyor.
“Reklam verenler 15 farklı kanal aracılığıyla doğru hedef kitleye ulaşabilecek”
Mimeda Yönetici Direktörü Kına Demirel, “Mimeda pazarlama platformunun 5 ana bölüm ve 15 farklı iletişim kanalı bulunuyor. Birlikte çalıştığımız markaların doğru hedef kitleye, doğru kanal üzerinden ulaşabilmesi için özel bir ekip ile gerekli tüm aksiyonların alınmasını sağlıyoruz. Mimeda’nın pazarlama platformunda mağaza içi iletişimden sosyal medya kanallarına, tematik kanallardan 3 kat daha fazla kişiye erişim sağlayan MigrosTV’den Türkiye’nin ilk markalı espor platformuna ve 120 binden fazla marka elçisine ulaşmak mümkün. Diğer platformlardan bizi ayrıştıran en önemli özelliğimiz, oluşturulan medya bütçesinin verimli kullanıp kullanılmadığının ölçülmesine olanak sağlamamız. Ayrıca çalıştığımız markaların sadece online değil fiziksel mağaza satışlarına da entegre rapor sunabilen tek yapıyız. Böylece markalar reklam harcamalarını en doğru şekilde optimize edebilir” dedi.
Beymen Collection 2021-2022 Sonbahar / Kış Koleksiyonu, şıklığından ve konforundan ödün vermeyen modern kadınlar için hayatın her anına, günün her saatine uygun seçenekler sunuyor. Hibrit tasarımlar, sofistike detaylar ve couture siluetler ile zenginleşen koleksiyon, son yılların vazgeçilmez trendi rahat giyime lüks bir yorum katıyor. Dingin formların, feminen ve zarif tasarımların öne çıktığı BEYMEN Collection 2021-2022 Sonbahar / Kış Koleksiyonu, hâkî ve siyahın ağırlıkta olduğu Militer grubuyla sezonu karşılıyor. Leopar desenin enerjisini hâkî tonlarla dengeleyen tema, militerizmin maskülen tavrını romantik detaylarla buluşturarak sakin ve güncel bir anlatım yakalıyor. Kokoon siluetli leopar kaşe blazer, leopar desen ipek gömleklerle kombinlenen deri pantolon ve beli vurgulayan denim ceketler konforlu seçenekler sunuyor.
Koleksiyonun Country grubunda, sakin bej tonlarındaki piton desen ve rahat giyimi günlük şıklıkla buluşturan tasarımlar öne çıkıyor. Maskülen süet kapitone mont saç örgülü kazak ve denim pantolonla sofistike bir tarz yaratırken; piton desenli volanlı bluz ve süet pantolonun hırka hissiyatındaki ekose blazer ile birlikteliği koleksiyonun elegan tavrını simgeliyor. Soğuk kış aylarıyla birlikte sıcak dokular ve triko takımların öne çıktığı Comfort teması, kırık beyaz, acı kahve ve konyak tonları, monokrom anlatımlar, ikat ve argyle desenle ev stiline lüks bir dokunuş katıyor. Basic dik yaka kazakla kombinlenen askılı saten elbise ise konfor duygusuna yeni bir boyut getiriyor.
Kış mevsiminin olmazsa olmazı Wintersports temasında, kar kazaklarının yeni elbise formları, jakarlı ve püsküllü kazaklar, füzo taytlar dikkat çekiyor. Kırmızı rugan hibrit triko ceket, maskülen pilili bol pantolonla göz alıcı bir stil sunarken, jersey gri melanj klasik blazer ve cigarette pantolon birlikteliği asil bir görünüm vadediyor. Beyazın yanı sıra sezon trendi fuşya ve turuncu tonlardaki Block Colours grubundaki rugan yelek, saten pantolon ve kaşmir kazaklar, monokrom anlatımlarıyla casual giyime damga vuruyor. Sezonun vazgeçilmezi dış giyimlerde; triko garnili yağmurluklar, zamansız şıklığı vurgulayan kaşe kabanlar, shearling dış giyimler, overshirt ceketler, geniş model ve renk alternatiflerindeki puf mont ve yelekler yer alıyor.
Dijital dönüşümün etkisi ve pandemi sürecinde yeni pazarlara açılma ihtiyacı ile e-ticaret yapmaya başlayan işletmelerin sayısı hızla artıyor. Ancak hem mağaza hem e-ticaret siteleri gibi birden çok kanal üzerinden yapılan satışlar, stok takibinde karışıklık yaşanmasına da neden olabiliyor. Örneğin mağazada satılan veya depoda stokları tükenen bir ürünün e-ticaret sitesi stokundan anında düşürülmemesi, o sırada bu kanaldan ürün satın alan müşteriyi mağdur edebiliyor. İşletmelerin dijital dönüşüm süreçlerine katkı sunan yenilikçi ürün ve hizmetler geliştiren Paraşüt, stoklarda yaşanan bu karışıklıklara son vermek için “Toplu Stok Güncelleme” özelliğini geliştirdi.
Paraşüt’ün geçtiğimiz aylarda devreye aldığı, depolardaki stok yönetimini tek ekrandan kolayca yönetmeye olanak tanıyan Depo Takibi özelliği kapsamında geliştirilen Toplu Stok Güncelleme, işletmelerin depo, mağaza, sahada satış yapan araç ve e-ticaret sitesi gibi farklı kanal ve lokasyonlarda bulunan tüm ürünlerinin stok miktarını tek ekrandan güncellemeye olanak tanıyor. Özellik ile birden fazla depoda yer alan ürünlerin stok miktarları bulundukları depoya göre listelenebiliyor. Filtreleme ve ürün arama bölümleri ile depo veya ürün bazında stoklar kolayca görüntüleniyor. Bu özelliklere ek olarak bir ürünün farklı depolardaki miktarları aynı anda düzenlenebiliyor, ürün adetleri Excel üzerinde düzenlenip Paraşüt’te toplu olarak güncellenebiliyor.
Sean X Yu: “Kullanıcılarımızın talebini dikkate alarak bu özelliği geliştirdik”
Toplu Stok Güncelleme özelliği hakkında bilgi veren Paraşüt Kurucu Ortağı ve CEO’su Sean X Yu, “Paraşüt olarak geçtiğimiz aylarda devreye aldığımız Depo Takibi özelliğimizi, ilk günden itibaren kullanıcılarımızın ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmeye devam ediyoruz. Toplu Stok Güncelleme de bu bakış açısıyla geliştirdiğimiz bir özellik. Kullanıcılarımız tarafından talep edilen ve beklenilen bu özellikle birlikte stok takibiyle ilgili tüm süreçleri son derece hızlı, yalın ve basit hale getirdik. Bu özellik sayesinde Paraşüt kullanıcıları hem stok takibi ve güncellemelerini çok daha kolay yapacak hem de stoktaki olası karışıklıkların önüne geçerek verdikleri hizmetin kalitesini ve müşteri memnuniyetini artıracaklar. Paraşüt olarak bundan sonra da ön muhasebenin dijital geleceğini tasarlarken, işletmelerin en güvenilir çözüm ortağı olmaya rolünü üstlenmeye devam edeceğiz” dedi.
Toplu Stok Güncelleme yeni geliştirilen bir özellik olmasına rağmen, kısa sürede Paraşüt kullanıcılarının beğenisini kazandı. Birden fazla deposu bulunan Paraşüt kullanıcıları, bu özellik sayesinde yeni ürünleri geldikçe stoklarını güncelleyebiliyor, aynı zamanda bir ürünün hangi depoda olduğunu kolayca bulabiliyor. Üreticinin deposunda mal tutan Paraşüt kullanıcıları da hem stoktaki durumu görerek satışı gerçekleştirmek hem de sipariş durumu ile ilgili olarak müşterilerine doğru bilgi verebilmek için bu özellikten yararlanmaya başladı. Paraşüt, kullanıcılarının hayatını kolaylaştıran Depo Takibi özelliğini, bundan sonra da farklı özellikler ekleyerek geliştirmeye devam edeceğini duyurdu.
Bitlis’ten Türkiye’ye; Türkiye’den dünyaya açılarak enerjiden tekstile birçok alanda binlerce kişilik istihdam ve yüz binlerce tonluk iş değeri yaratan Eren Holding’e bağlı Eren Perakende ve Tekstil A.Ş. yeni yatırım rotasını Bitlis’e çevirdi. Türkiye’nin en büyük kağıt, ambalaj üreticisi olan ve enerji, çimento, tekstil sektörlerindeki güçlü konumu yıllardır koruyan Eren Holding, bu yeni iplik üretim tesisiyle birlikte ülkenin tekstil alanındaki markalaşmasına da büyük katkı sağlamayı hedefliyor. Bu yatırımla birlikte Eren Holding, tekstil ülkesi olan Türkiye’nin bu alanda daha da güçlenmesi için çalışmalarını sürdüreceğinin teminatını veriyor.
İlk etapta 500 milyon TL yatırım yapılacak
Eren Perakende’nin Bitlis’te temellerini attığı iplik üretim fabrikası günlük 35 ton iplik üretim kapasitesiyle çalışacak tesis, yıllık 11.500 ton üzerinde iplik üretimi gerçekleştirecek. Türkiye’nin her bölgesinde yatırımlarını sürdüren holding, bu yeni fabrikayla birlikte, batıdan doğuya büyük bir istihdam ve üretim ağı yarattığının teminatını tekrarlıyor. Toplamda 1 milyar TL’yi aşacak yatırım miktarıyla hayata geçirilecek tesisin ilk etap yatırımı 500 milyon TL olarak gerçekleştirilecek. 40 bin metrekarelik kapalı alanda, son teknolojiye sahip üretim makinalarıyla inşaatına başlanan tesisin 2022 yılının sonunda tam kapasite ile faaliyete geçmesi beklenmekte olup, 2023 yılında toplam yatırımını 1 milyar TL’ye çıkararak büyümeye devam edecek.
Bitlis’e eğitim desteği burs imkanlarıyla devam ediyor
Bitlis İli’nin kalkınmasına bugüne kadar gerek eğitim harcamaları gerekse sosyal yardımlar yoluyla yaklaşık 85 Milyon ABD Doları tutarında katkıda bulunan Holding, Bitlis Eren Üniversitesi’ni tercih eden yaklaşık 10 bin öğrenciye eğitim imkanı sağlamakta. Eren Holding, Bitlis’in sanayi ve eğitimde öncü bir şehir olması için holding çalışmalarını sürdürmeye devam edecek.
Lila Group markalarından Maylo’nun 2018 yılında temizlik kâğıdı sektörünün en yenilikçi ürünü olarak pazara sunduğu Maylo Puf, şimdi yeni reklam filmi serisi ile sevenlerinin karşısına çıkıyor. TMaylo’nun sektörde bir ilk olarak tüketicisine sunduğu yumuşacık Maylo Puf, pratik kullanımı sayesinde ihtiyaç duyulan her zaman ve her yerde çözüm sunmasıyla beğeni topluyor. Evde, arabada, ofiste her yerde her an rahatça kullanılabilen, Maylo Puf’un yeni reklam serisinde; kullanım alanının çeşitliliği ve pratikliği vurgulanıyor.
Maylo Puf, ilk günden bu yana en çok beğeniyi kullanım alanı çeşitliliği ile alıyor. Çünkü Maylo Puf, kutu yerine kendisi gibi yumuşacık ambalajı ile her yere sığıyor ve saklama kolaylığı sağlıyor. Bu yüzden seyahatler sırasında arabada, çalışırken ofiste, evde salonda, banyoda, mutfakta ve akla gelebilecek her yerde en pratik kurtarıcı olarak yerini alıyor. Cep mendillerine kıyasla bir pakette 150 adet olması ile daha fazla ve daha yumuşak, peçeteye göre çek-al kullanımı ile daha pratik, kutu mendile göre fiyatı ile daha ekonomik oluşu, Maylo Puf’u ihtiyaç listelerinin en başına taşıyarak deneyenlerin vazgeçilmezi haline getiriyor.
Sürdürülebilirlik raporu olan ve karbon ayak izini ölçümleyip takip eden tek pil markası olan Duracell, sürdürülebilirlik alanında hem ulusal hem de global arenada öncü çalışmalara imza atan Migros ile çok yönlü bir proje başlattı. Projeyle birlikte evlerdeki atık piller, iyiliğe dönüşecek. Atık pillerini biriktirerek Migros geri dönüşüm noktalarına getirenler, Duracell ve Migros aracılığıyla Görme Engelliler Derneği’ne (GÖZDER) 1 adet beyaz baston bağışlamış olacak. Kampanyada her 3 kilogram pil için 1 adet beyaz baston bağışı gerçekleşecek. Migros mağazalarında atık pil kutularında biriken bu pillerin geri dönüşümü ise daha sonra Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP Derneği) tarafından gerçekleştirilecek.
Hedef 4,5 ton atık pil, 1500 beyaz baston
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Duracell Türkiye Genel Müdürü Mehmet Kerem Sinanoğlu “Duracell olarak her yıl, üretim sürecimizi çevreye duyarlı şekilde yeniliyoruz. Uzun ömürlü piller üreterek daha az atık oluşmasını amaçlıyoruz. Ayrıca ürünlerimizi yüzde 90 karton ve yüzde 100 geri dönüştürülmüş paketlerde tüketicilere sunuyoruz. Bu noktada Duracell olarak, sürdürülebilirliği bir proje değil yolculuk olarak görüyoruz ve sürdürülebilirlik yolculuğumuzda toplum için, çevre için ve ekonomi için önemli iş birliklerine imza atmaya devam ediyoruz. Perakende devi Migros ile hayata geçirdiğimiz bu çalışma da sürdürülebilirlik yolculuğumuzun önemli bir parçasını oluşturuyor. ‘Duracell ile Atık Pilleriniz İyiliğe Dönüşecek’ sloganıyla, Migros ile birlikte hayata geçirdiğimiz çalışma kapsamında atık pillerin geri dönüşümü, bir yandan ekonomiye katkı sağlarken, bir yandan çevrenin korunmasına destek verecek, en önemlisi ise engelli bireylerimiz için beyaz bastona dönüşecek. Hedefimiz 4,5 ton atık pil toplayarak, 1500 beyaz baston bağışı gerçekleştirmek. Çok yönlü bu çalışma bizler için çok büyük bir anlam taşıyor. Bu çalışmanın önemli birer parçasını oluşturan Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği’ne ve Görme Engelliler Derneği’ne (GÖZDER) de teşekkürlerimizi sunuyorum. Duracell olarak ilerleyen süreçte çalışmamızın kapsamını daha da geliştirmeyi planlıyoruz.” diye konuştu.
Migros Ticaret A.Ş. Hızlı Tüketim Ürünleri Pazarlama Direktörü Aysun Zaman proje ile ilgili olarak; “Migros olarak sürdürülebilirliği çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ele alıyor ve İyi Gelecek Planımız çerçevesinde ölçülebilir hedefler doğrultusunda takip ediyoruz. Bu alanda stratejik önem arz eden konularda derinlemesine çalışmalar yaparak dünyada örnek teşkil eden öncü projelere imza atıyoruz. Bu kapsamda Duracell iş birliğinde birçok açıdan fayda yaratan yeni bir iyilik hareketini hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyor, tüm müşterilerimizi atık pilleri iyiliğe dönüştürecek bu projenin bir parçası olmaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Görme Engelliler Derneği GÖZDER Başkanı Ali Varlık ise “GÖZDER olarak, kuruluşumuzdan bu yana görme engelli bireylerin sosyal hayata adapte olmasını sağlamak adına çalışıyor ve açtığımız atölyelerle katılımcılarımızı destekliyoruz. Duracell ve Migros iş birliğiyle yürütülen bu proje hem yarattığı fayda açısından hem de görme engelli bireyler için bir mecburiyet olan beyaz bastona farkındalık oluşturmak adına çok önemli. Beyaz baston, görme engelli bir birey için bağımsızlık ve güvenliği temsil ediyor. Ona her koşulda rehberlik eden bir arkadaş gibi hep yanında oluyor. Bu kadar zorunlu bir ihtiyaç olan beyaz bastonun Duracell & Migros tarafından karşılanıyor olması bize de mutluluk veriyor. Türkiye’nin dört bir yanından bizi arayarak beyaz bastona ihtiyacı olduğunu söyleyen görme engelli vatandaşlarımız için de bir umut oluyor. Önümüzdeki dönemde bu iki markayla yeni projeleri de hayata geçirmeyi çok isteriz. Projenin sonuçlarını biz de heyecanla bekliyoruz” diyerek bu iş birliği ile ilgili görüşlerini paylaştı.
Çocuklara geri dönüşüm bilinci semineri veriyor
Duracell alkalin piller, çinko-karbon pillere kıyasla 10 kata kadar daha uzun ömre sahip. Bu, daha az pil tüketimi dolayısıyla da daha az atık anlamına geliyor. Duracell alkalin piller, %100’e yakın geri dönüştürülebilir özellik taşıyor. Duracell’in tüm birincil ve ikincil karton ambalajının %98’i de geri dönüştürülmüş malzemeden üretiliyor. Sürdürülebilirlik konusunda geri dönüşüme dair çok olumlu verilere sahip ve 2030’a kadar karbon emisyonunu %30 azaltma hedefi olan Duracell, geri dönüşüm bilincinin çocukluk döneminden başladığı düşüncesiyle okullarda seminerler vermeye de başladı. Duracell çalışanlarının gönüllülük esası ile dahil olduğu seminerler ile hedef olabildiğince çok çocuk ve aileye ulaşmak. Yeni başlayan bu çalışma kapsamında sadece bir ayda 1000’den fazla öğrenciye ulaşıldı. Hedef 3 yıl içinde 10,000’den fazla öğrenciye ulaşabilmek.
Doğtaş, yenilikçi ve müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımıyla, yurt içi ve yurt dışında mağaza ağını genişletmeye devam ediyor. “Türkiye’nin 81 ilinde Doğtaş mağazası” hedefine bir adım daha yaklaşan marka, yıl içerisindeki yatırımlarıyla mağaza sayısını artırdı. Doğtaş, 30 Ağustos’ta açılan 30 mağaza ile ilk 6 ayda yurt içinde 195, yurt dışında ise 30 farklı ülkede 45 mağaza sayısına ulaştı. Doğtaş’ın yıl sonu görüşü ise; yurt içinde 205, yurtdışında 52 mağaza.
ABD’de ilk mağaza 1 Kasım’da açılıyor
Bir süre önce ABD’de açılacak olan mağazanın müjdesini veren marka, 1 Kasım 2021 tarihinde New Jersey’de ilk mağazasını açıyor. 525 m2’lik mağazada, Doğtaş’ın “tarz ve uyumun aşkı” konsepti yeni müşterileriyle buluşacak.2021 yılının sonuna kadar Amerika dışında; Irak, KKTC, Fransa, İsrail, Nijerya, Gana, Senegal ve Özbekistan’da Doğtaş mağazaları açılması planlanıyor. Turqality programının da destekleriyle yurtdışı büyümesine hız kesmeden devam eden Doğtaş, dünyanın farklı noktalarındaki mağazalarıyla online mağazasının yanı sıra 24 saat hizmet veren bir marka olmak için emin adımlarla yolunda yürüyor.
Doğtaş Genel Müdür Yardımcısı Erim Tamer konuyla ilgili olarak, “Türk mobilya sektörü için en önemli pazarlardan bir olan Amerika pazarında marka varlığımızı kuvvetlendirmek için önemli adımlar atmaya devam ediyoruz. Her yıl yeni Ar-Ge ve üretim süreç yatırımlarımızla birlikte büyüme planlarımızı ve müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda marka stratejilerimizi revize ediyoruz” dedi.
Sabancı Holding iştiraklerinden, Türkiye teknoloji perakendeciliğinin ve e-ticaretin öncü markası Teknosa’nın başına Sitare Sezgin geliyor. Güvenilir kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, Bülent Gürcan’ın Gratis’e gitmesiyle boşalan Teknosa’nın Genel Müdürlük koltuğuna Akbank’ın iştiraki AKÖde Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.’nin Genel Müdürü Sitare Sezgin oturacak. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın gruptaki kadın yönetici sayısının artırılmasına ilişkin stratejisinin bu atamada etkili olduğu konuşuluyor.
Sitare Sezgin kimdir?
AKÖde Genel Müdürü Sitare Sezgin, İzmir Amerikan Koleji’nden mezun oldu. Bilkent Üniversitesi İşletme Yönetimi’nden mezun olduktan sonra yüksek lisans eğitimini Manchester Üniversitesi Finans ve Muhasebe Bölümü’nde tamamladı ve Hollanda’da Procter&Gamble’da başladığı iş yaşamını, sırasıyla Bain And Company, The Boston Consulting Group ve Sabancı Holding Perakende Grubu’nda sürdürdü. Akbank’ta 2010-2011 yıllarında Yeni Ürün ve Kanal Geliştirme biriminde Bölüm Başkanı olarak görev aldı. Affinion Turkey Back-Up ve Bofis Turizm Genel Müdürlüğü, 5 Mayıs 2021 itibarıyla AgeSA ismiyle yola devam eden AvivaSA Emeklilik ve Hayat ile CarrefourSA’da bağımsız Yönetim Kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. Sitare Sezgin, bu yıl Doğtaş Kelebek’in de yönetim kuruluna bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak girmişti. Sezgin, Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV) Yönetim Kurulu üyeliği görevine de halen devam ediyor.
Teknosa ilk 6 ayda yüzde 49 büyüdü
2020 yılını son 20 yılın en başarılı performansıyla kapatan Teknosa, 2021 yılının ilk 6 ayında da başarı grafiğini yükseltti. Teknosa, ilk 6 ayda geçen yıla göre yüzde 49’luk büyüme ile 3 milyar TL ciroya ulaştı. Kârlılıkta iyileşme performansını sürdüren şirket, esas faaliyet kârını da yüzde 193’luk bir artışla 112 milyon TL’ye ulaştırdı. Şirket, çoklu kanal deneyiminin önemli bir unsuru olarak kesintisiz yatırım yaptığı e-ticarette de cirosunu 500 milyon TL’ye çıkardı. Teknosa, pandemi nedeniyle alınan tedbirler kapsamında mağaza kapalılıklarının ilk çeyreğe göre daha yoğun olduğu ikinci çeyrekte, 1,5 milyar TL ciro elde etti. E-ticarette yılın ilk çeyreğine göre satışlarını yüzde 46 artırarak 295 milyon TL ciroya ulaştı ve online satışların perakende cirosu içindeki payı yüzde 21 oldu.