Koronavirüs salgını sürecinde dijitalleşen işletmeler hem işlerini kesintisiz sürdürdü hem de salgın sonrası döneme daha güçlü girme fırsatını yakaladı. Vodafone Türkiye Kurumsal Satış Direktörü Ender Özgün, “Şirketlerin dijitalleşmeyi ana odağına alması tam da bu zamanda anlamını buldu. İşletmeler bulut santral ile uzaktan çalışma sistemine geçti. Dijital çözümlerle üretim, makine ve enerji takibinin yanı sıra sosyal mesafe takip ve termal kamera gibi çözümlerle bir yandan çalışanlarının sağlığını korurken bir yandan verimliliği artırıyorlar” dedi
Koronavirüs salgınıyla değişen şartlar Türkiye’de hemen hemen tüm sektörlerde dijitalleşmeyi öne çıkardı. İşletmeler bu dönemde uzaktan çalışma sistemine dijital çözümlerle geçerken sosyal mesafe takip ve termal kamera çözümleriyle de çalışanlarının sağlığını koruyor. Uzun süredir işletmelerin ancak dijitalleşmeyle büyüyebileceğini ve hem yerel hem global rekabette bir adım öne çıkabileceğini vurguladıklarını belirten Vodafone Türkiye Kurumsal Satış Direktörü Ender Özgün, dijitalleşmeye yatırım yapan ve hızlı aksiyon alan işletmelerin salgın sürecinde bir adım öne çıktığını söyledi. Ender Özgün, “Şirketlerin dijitalleşmeyi ana odağına alması, tam da bugün anlamını buluyor. Dijitalleşmeyi gerçekleştiren işletmeler, içinde bulunduğumuz şartlarda bir adım öne çıktı ve uzaktan çalışma sistemine kolaylıkla uyum sağladı” dedi.
Dijitalleşmenin önemini hatırlattı
Salgın öncesinde olduğu gibi salgın ortamında da işletmelerin üretimden son tüketiciye iş süreçlerini güvenli ve kesintisiz şekilde sürdürebilmeleri için dijital çözümler sunduklarını kaydeden Ender Özgün, bu çözümlerle iş sürekliliğine destek olduklarını anlattı. Ender Özgün, şöyle devam etti:
“Koronavirüs salgını, iş yapış şekillerinde çok ciddi değişimler yarattı. Toplantılarımızı online yapıyoruz, üretimden pazarlamaya tüm iş süreçlerimizi uzaktan takip edebiliyoruz. Uzaktan çalışma modeline geçen işletmeler, sunduğumuz dijital çözümler sayesinde personeliyle istediği lokasyondan verimli ve güvenli bir şekilde çalışabiliyor. Bu salgın, dijitalleşmenin önemini bir kez daha hatırlattı. Dijitalleşmeyi gerçekleştiren işletmeler, içinde bulunduğumuz şartlarda bir adım öne çıktı ve uzaktan çalışma sistemine kolaylıkla uyum sağladı. Anadolu’da üretim yapan firmalarda evden çalışma sistemine daha az geçildiğini görüyoruz. Biz de Vodafone Business olarak işletmelerin dijitalleşme ile ilgili her türlü ihtiyacı için çözüm sunmaya, özellikle son dönemde uzaktan çalışma ile ilgili ürünlerimizle onlara destek olmaya devam ediyoruz.”
Hibrit çalışma sistemi olacak
Bulut santral uygulamasının bu dönemde en çok tercih edilen ürünlerin başında geldiğini dile getiren Ender Özgün, “Bankacılık, bankacılık dışı finans gibi sektörler çağrı merkezlerini uzaktan çalışma sistemine geçirebilmek için bulut santral çözümünü tercih ediyor. Üretim sektöründe, sürekliliği sağlayabilmek adına sağlık konusundaki çözümlere ilgi var; sosyal mesafe takip ve termal kamera çözümlerimiz bu sektörün en çok tercih ettiği ürünler. Perakende sektörü, mağazalarda/dükkanlarda kaybettiği trafiği kompanse etmek için toplu SMS ve dijital pazarlama çözümlerine yöneldi. Evden çalışmaya geçen tüm sektörlerde güvenli uzaktan bağlantı için SSL VPN çözümüne ilgi var. Diğer yandan internet altyapılarında yükseltme ihtiyacı oluştu. E- ticaret, dijital pazarlama ve temassız teknolojiler önem kazandığı için işletmeler dijitalleşmeye yatırım ve yeni fırsatlar konusunda da danışmanlığa ihtiyaç duyuyor.”
Salgın sonrası iş hayatında nasıl bir sistem oluşacağına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ender Özgün, bu sistemin de hibrit bir çalışma sistemi olacağını anlattı. Özgün, şöyle konuştu:
“Hibrit çalışma ile ekibin bir kısmının mekandan bağımsız çalıştığı, bir kısmının sahada, hareket halinde olduğu bir düzenden bahsediyorum. İki tarafın bu şekilde entegre olduğu ve birbirini beslediği bir düzen bu. Mercer’in geçen ay yaptığı bir araştırmaya katılan işletmelerin %58,9’u salgın sürecinden sonra şirketlerinde uzaktan ve/veya esnek çalışma modelinin olası değişikliklerle kalıcı olacağını öngörüyor. Salgın sonrası süreçte bugün ön planda olan teknoloji, tarım, gıda, ambalaj, lojistik ve e-ticaret gibi sektörler bu özelliklerini sürdürecek. Bu araştırmalardan da görüldüğü gibi artık tüm şirketlerin uzun vadeli ve stratejik düşünerek iletişim araçlarına ve teknolojiye yapacakları yatırımları öne çekeceğini ve hızlandıracağını göreceğiz. Satış ziyaretlerinin, küçük toplantıların, seminerler ve sunumların dijital iletişim kanallarından yapılması kalıcı hale gelecek. Doğal olarak operasyonların buluta taşınması, donanım, yazılım, VPN ve telekonferans sistemlerine olan talep artarak devam edecek. Aynı şekilde siber güvenliği sağlayan teknolojilere olan talep de artışın devam edeceğini tahmin ediyoruz. Gartner’a göre dünya çapındaki bulut geliri 2020’de 266.4 milyar dolara yükselecek. Yaşadığımız süreç bu rakamları daha da yukarı taşıyacak. Öte yandan koronavirüs salgınında fiziksel hareket kısıtlandığı için ticarette elektronik belgeler daha etkin kullanılacak. Yani işletmeler e-dönüşümü de hızlandıracak.”
Dijital pazarlama çözümlerine talep artıyor
Ender Özgün, müşterileriyle sürekli iletişim halinde olduklarını belirtti ve onlarla görüşerek yaptıkları bir araştırmanın bu dönemdeki taleplere ışık tuttuğunu söyledi. Özgün, araştırmayla ilgili şu bilgileri verdi:
• Araştırmamıza göre finans sektöründeki işletmeler hizmetlerinin %80’ini dijitale taşıdığını belirtiyor. Koronavirüs sürecinde hızlı reaksiyon alıp evden çalışmaya geçme oranı da yüksek. Kesintisiz ve güvenli bağlantı öncelikli ihtiyaçları. E-imza çözümleri, fintech ve internet altyapı düzenlemeleriyle bu işletmelerimize destek verebiliyoruz. Bu sektörden yoğun biçimde teknoloji yatırımları konusunda danışmanlık talebi de geliyor.
• Perakende sektörüne baktığımızda araştırmamıza katılan işletmelerin yüzde 30’unun e-ticaret ve online platformlar üzerinden işlerini yürüttüğünü görüyoruz. Bu oran giderek artıyor ve salgın sonrasında da artışın süreceğini öngörüyoruz. İşletmeler uzaktan çalışmada dijital pazarlama, VPN, Office 365, Cloud Pbx App gibi çözümlerimizi yoğun biçimde kullanıyor.
• Otel, restoran ve cafe sektöründe (HORECA) e-ticaret ve dijital pazarlama çözümlerine yatırımlarını artırıyor.
• Eğitim sektöründe işletmelerin yüzde 35’inin hizmetlerini tamamen dijitale taşıdığını görüyoruz. Bu sektörde uzaktan eğitim için VPN, Office365 gibi güvenli çözümler, bilgisayar ve teknolojik ekipmanlara yönelik yatırımlarda artış var.
• Üretim sektöründe, merkez ofis dışında hayat çok değişmedi. Burada ağırlıklı olarak çalışanların sağlığını korumaya yönelik adımlar var. Somut örnek vermem gerekirse; Mado’ya 3 bin çalışanının sağlığını Vodafone Business termal kamera ile takip etme imkanı sağladık. Termal kamera çözümü, ateşi yüksek olan kişileri tespit ederek giriş-çıkışları kapatabiliyor ve ilgili birimlere alarm gönderiyor. Böylece çalışanların sağlığı korunmuş olurken, koronavirüsün yayılması da önleniyor.
• Salgın sürecinden sonra üretim sektöründe de sanal sunucu/SSL VPN gibi uzaktan bağlanma ürünlerine yatırımın artması bekleniyor.
• Tarımda da ciddi anlamda dijitalleşme yatırımları artıyor. Uzaktan takip sistemleri tarımda daha fazla kullanılıyor. Biz de dijital tarım istasyonumuz ile çiftçilere 7 gün 24 saat ne zaman isterlerse cep telefonlarından tarlalarını uzaktan takip etme imkanı veriyoruz. Örneğin Doğuş Şeker, bu çözümümüzü tercih etti ve tarladan son ürüne tüm süreçlerini uzaktan takibe aldı.
